Vefa Prefabrik

Archive for the ‘Bizden Haberler’ Category

Nestavilla, “Sağlam bir ortaklık ve hızlı kazanç” vaat ediyor

Sektörde bir ilke imza atan Vefa Prefabrik, pratik hazır konut markası Nestavilla ile bayilik vermeye başladı. Vefa Eş Başkanı Turan Koçyiğit, Türkiye’de ilk defa bilimsel anlamda bir bayilik sistemi kurmak için yola çıktıklarını belirterek, “Vefa olarak paylaşmayı seviyoruz. İdeal olduğunu düşündüğümüz yeni sistem çerçevesinde bizimle çalışacak partnerlere ‘sağlam bir ortaklık ve hızlı kazanç’ vaat ediyoruz” dedi.

Prefabrike ve hafif çelik yapı sektörünün önde gelen gruplarından Vefa, sektörde bir ilke imza atarak pratik hazır konut markası Nestavilla ile ilgili bayilik vermeye başladı.

Vefa Eş Başkanı Turan Koçyiğit, “Nestavilla’nın tüm Türkiye’de yaygınlaşması, yüksek üretim kapasitesinin potansiyelini en verimli şekilde kullanarak hem ciro artışının sağlanması, hem de yeni partnerlerimiz ile elde ettiğimiz karın paylaşılması hedefiyle yeni bayilik sistemini geliştirdik” dedi.

Türkiye’de ilk defa bilimsel anlamda bir bayilik sistemi kurmak için yola çıktıklarını bunun için gerekli ekibi ve altyapıyı kurduklarını söyleyen Koçyiğit, çalışmalara da hızla başladıklarını söyledi. Koçyiğit, “Vefa olarak paylaşmayı seviyoruz. İdeal olduğunu düşündüğümüz yeni sistem çerçevesinde bizimle çalışacak partnerlere ‘sağlam bir ortaklık ve hızlı kazanç’ vaat ediyoruz. Hepsini ‘bu ortaklığın bir parçası olmaya’ çağırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki Nestavilla alana da satana da kazandırıyor ve kazandırmaya devam edecek“ diye konuştu.

Üretim kapasitesini 5 yılda 5 kat artırdı

Vefa olarak, en son teknolojiler ile yüksek kapasitede üretimler yaparak malzeme üzerindeki işletme maliyetini azaltmak için son beş yılda üretim kapasitelerini beş kat artırdıklarını belirten Turan Koçyiğit, kapasiteye paralel olarak ciroyu da artırmak için pazarlama kadrolarını güçlendirdiklerini ifade etti. Koçyiğit, “Markalarımızın önünü açarak ayrı organizasyonlar altında genişlemelerini sağladık” dedi. Libya’da bir ortaklığa imza attıklarını bildiren Koçyiğit, mevcut iki farklı üretim tesisine ek olarak yeni entegre üretim tesislerinin de proje aşamasını geride bıraktıklarını ve inşa aşamasına geldiklerini söyledi. Koçyiğit, “2011 yılında kendi enerjisini kendi üreten ekolojik ev üretimini ve acil yerleşim üniteleri çalışmalarımızı da tamamlayacağız” dedi.

Nestavilla bayisi nasıl olunur?

Ziya Yıldırım / Vefa Bayi Kanalı Yöneticisi Ziya Yıldırım ise, Nestavilla bayilik sistemi hakkında bilgi verdi. Yıldırım, “Nestavilla bayileri, fabrikada üretilen bir pratik hazır konutun montaj ve diğer süreçlerini üstlenerek, kazançlarını, anahtar teslim bir konutun toplam fiyatının yüzde 25’ine kadar ulaştırabilecekler. Bulundukları bölgeye ve potansiyellerine göre yıllık ciroları ise 600 bin ile 4 milyon TL arasında olabilecek. Bu aralığı aşan bayilerden ise artık şube açmalarını bekleyeceğiz. Ciro rakamları herhangi bir bayinin bizimle yaptığı alışveriş ile ortaya çıkan rakamlar.

Yani bir Nestavilla bayisi tek başına üstlendiği montaj, tefrişat gibi diğer unsurlar sayesinde yıllık cirosunu iki katına ulaştırabilecek” dedi.

Nestavilla bayi adaylarında aranan temel özelliklere değinen Yıldırım, “Adayların müteahhit, mimar ya da mühendis olmaları, ya da yapı malzemeleri satıcılığı yapmış olmaları, ya da bu aranan özelliklerdeki bir organizasyonu kurabilecek yatırım potansiyeli taşımaları. Kısaca biz buna sektörel yakınlık diyoruz” dedi.

İşlek bir yol üstünde yer alan bir sergileme alanının olmasının da önemine işaret eden Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

“İçinde, tüm detayları ile görülebilecek, gezilebilecek, dokunulabilecek en az bir konutun yer aldığı sergileme alanının, son kullanıcının Nestavilla’nın kalitesine, konforuna ve estetiğine ikna olabilmesi için gerekli olduğuna inanıyoruz. Ve tabi ciro büyüklüğüne paralel olarak belli bir oranda teminat arıyoruz. Tüm bunların karşılığında bayilere, Nestavilla’nın son kullanıcıya merkezden sunabildiği hizmetin çok daha genişini ve ayrıntılısını sunmalarına imkan sağlayan bir sistem vaat ediyoruz. Nestavilla’nın İstanbul’daki merkezinden Türkiye’nin herhangi bir köşesindeki son kullanıcıya yerelde çözülmesi gereken süreçlere ilişkin detaylı bir çözüm sunma şansı pratik olarak kolay ve ekonomik olamıyor. Oysa Nestavilla bayileri kendi yerel deneyimleri sayesinde bulundukları bölgelerde son kullanıcılara Nestavilla’nın garanti ettiği ürün ve hizmeti çok daha detaylı, kapsamlı ve hem de ekonomik olarak sunabiliyorlar.”

Nestavilla bayilerine, Vefa’nın 20 yılı aşkın bilgi ve tecrübesini, uluslararası standartlara dayanan yenilikçi anlayışını, yüksek üretim kapasitesini paylaşmayı ve dolayısıyla bulundukları bölgelerde rekabet üstünlüğünü pekiştirmelerini ya da ele geçirmelerini de önerdiklerini vurgulayan Yıldırım, “Bayilik sistemi kapsamında diledikleri aşamalara kadar montaj desteği, personel eğitimleri, talep ettikleri tüm işler için süpervizör hizmeti, pazarlama ve satış faaliyetleri için gereken materyal destekleri, özel projelerinde danışmanlık hizmeti, çeşitli bankalarla yaptığımız anlaşmalar sayesinde müşterilerine finansman desteği sağlıyoruz. Ayrıca bulundukları bölgelerden bize direk ulaşan talepleri de kendilerine yönlendireceğiz” dedi.

Yıldırım, Nestavilla’nın bayilik sisteminin kazan-kazan prensibi üzerine kurulduğunu ve partner diye tarif ettikleri bayilerle elde ettikleri karı paylaşmayı hedeflediklerini dile getirerek, temel hedeflerinin ise yeni partnerleri ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanındaki son kullanıcılara ‘kaliteli ve ekonomik ürünlerini en hızlı şekilde sunmak olduğunu ifade etti.

Nestavilla kişiye özel projeler üretiyor

Nestavilla ile ilgili bilgi veren Nestavilla Satış Yöneticisi Özgül Yücel de Nestavilla’nın ekonomikliği ile öne çıkan, çok hızlı kurulabilen, mevsimlik kullanıma uygun ve farklı iklim bölgelerine göre tasarlanmış pratik hazır konutlar ürettiğini kaydetti. İkincil konut ihtiyacını karşılamayı hedefleyen Nestavilla’nın binalardaki konfor şartlarını, deprem yönetmeliğine göre statik hesap yöntemlerini kullanarak, en son prefabrike yapı teknolojisi ile sunduğunu belirten Yücel, sözlerine şöyle devam etti:

“Nestavilla ilk dönemlerde yazlık amaçlı evler olarak tercih edilirken, Nestavilla teknolojisinin sağladığı, üç iklim bölgesine göre tasarlanmış olma ve geniş kullanım alanı sunma gibi avantajlar sayesinde kullanım alanları her geçen gün genişliyor. Bu çerçevede sürekli kullanım konutlarının yanında profesyonel kullanım için tasarlanan binalar, sosyal tesisler, sosyal konutlar, büyük firmaların yurtdışındaki projelerinde kullanılmak üzere yapılan üst düzey personel lojmanları gibi farklı amaçlara hizmet eden projelerde de artık Nestavilla teknolojisi tercih ediliyor.”

Standart ev tiplerinin dışında kişiye özel projeler de tasarlayabildiklerini ve üretebildiklerini dile getiren Yücel, bu projelerin ev sahibi adayı ile varılan özel mutabakatlarda ortaya çıkan maliyet ve ödeme seçenekleriyle tamamlandığını söyledi. Yücel, “Nestavilla fiyatları, projenin büyüklüğü, uygulama alanının koşulları, uygulanacak bölgenin iklim şartları, yurtdışı veya yurtiçinde olması durumlarına göre değişiyor” dedi.

“Nestavilla’yı referans almak gerekiyor”

Özgül Yücel, 1999 Marmara depreminin ardından ihtiyaçları hızlı bir şekilde karşılamak için çoğu işinin ehli olmayanlar tarafından üretilen standarttan yoksun uygulamalar nedeniyle oluşan prefabrike konutun kötü olduğuna ilişkin imajın düzeltilmesi amacıyla 2004 yılında Vefa tarafından geliştirilen Nestavilla’yı referans almak gerektiğini vurguladı. Yücel, “Yani bir prefabrike konutun Nestavilla’nın ortaya koyduğu detay ve çözümleri, uyguladığı uluslararası standartları ve sunduğu konforu karşılaması gerekiyor. Şimdi sıra, Vefa’nın ön üretimli yapı sistemi olan prefabrikeyi daha da geliştirerek Türkiye’ye kazandırdığı alternatif yapı sistemini, geliştirdiği bayilik sistemi ile Türkiye’nin dört bir yanında yaygınlaştırmasına geldi” dedi.

“Prefabrikte üç farklı konut tipi var”

Sektörle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yücel, prefabrike konut dendiğinde kamuoyunda, estetiği, yapı sistemi ve malzeme kalitesi ile fiyatları birbirinden çok farklı olan 3 konut tipinin akla geldiğini dile getirdi. Yücel, “Üç tip konuttan çok daha düşük fiyatlarla satılan yaşam konteyneri, baraka, acil yerleşim ünitesi gibi çadırdan daha konforlu denebilecek ürünleri, konut diye nitelendirmek mümkün değil” diyerek, üç farklı konut tipini fiyatları ile beraber şöyle açıkladı:

Birincisi şantiyelerde kullanılan binalardan hareketle üretilen ve 100 m²’lik bir binanın ortalama 25 bin TL’ye satıldığı konutlar. Aslında bu tip üretimlerin konut olarak piyasa sunulmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü şantiyelerde kullanılan geçici kullanıma uygun ekonomik prefabrike binaların bir konutta olması gereken asgari konfor, estetik ve izolasyon şartlarını yerine getirmesi mümkün değil. İkincisi 100 m²’lik bir konutun ortalama 35 bin TL olduğu ve pratik hazır konut diye isimlendirilen Nestavilla. Nestavilla, marka olarak ortaya çıktığı 2004 yılından bu yana bir konutta bulunması gereken estetik ve konfor şartlarını tam anlamıyla yerine getiriyor. Üçüncüsü hafif çelik yapı sistemi kullanılarak yapılan ve 100 m²’lik bir binanın ortalama 80 bin TL’ye alıcı bulduğu konutlar. Bu konutları prefabrike konut kategorisinden tamamen çıkarmak gerekiyor. Çünkü bu tip konutlar bilinen klasik yapı sistemlerine alternatif olarak üretilen, gelişmiş ülkelerde kalıcı konut kullanımında yüksek oranlara sahip olan konutlar. Hafif çelik sistemle üretilen konutlar bir kalıcı konutta olması gereken tüm şartları fazlasıyla yerine getirebilen çok daha teknolojik, lüks konutlar olarak dikkat çekiyor.”

Çinli inşaat şirketlerinin tercihi de Vefa Prefabrike oldu

Büyük inşaat şirketlerinin çözüm ortağı olan ve “Büyük işler bizle başlar” diyen Vefa Prefabrike Yapılar, müşteri yelpazesini hızla genişletiyor. Fransa’dan Afganistan’a Sibirya’dan Sudan’a kadar dünyanın 30’u aşkın ülkesinde iş yapan Vefa, müşterilerinin arasına Çinli bir inşaat firmasını da ekledi.

Vefa Prefabrike Yapılar, müşterilerine her geçen gün bir yenisini ekliyor. Vefa Prefabrik, uluslararası inşaat sektörü dergisi “Engineering News Record” (ENR) tarafından açıklanan “Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhitlik Firması” listesinde ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alan Çin’in önden gelen firmalarından birini daha portföyüne ekledi. Fransa’dan Afganistan’a Sibirya’dan Sudan’a kadar dünyanın 30’u aşkın ülkesine prefabrike şantiye binaları, ofis-yaşam konteynerleri, profesyonel kullanıma uygun prestij binaları, acil yerleşim üniteleri üreten Vefa, müşteri memnuniyetini temel alan anlayışıyla dünya pazarındaki gücünü giderek artıyor.

Büyük inşaat şirketlerinin çözüm ortağı olan ve “Büyük işler bizle başlar” diyen Vefa Prefabrike Yapılar’ın Ticari Koordinatörü Ali İhsan Sağlamkaya, toplu konut projelerinden, enerji tesislerine, alt yapı projelerinden sosyal tesislere kadar pek çok önemli inşaat faaliyetinin başlangıcında yer aldığını hatırlatarak, “Vefa Prefabrike Yapılar olarak ön üretimli hafif prefabrikeler ve modüler yaşam konteyner üniteleri ile büyük projeler için kamplar, şantiye binaları, sosyal tesis binaları, acil yerleşim üniteleri ve ofisler kuruyoruz” dedi.

Müşteri portföylerine dünyanın en büyük inşaat firmaları arasında ilk 100 içinde yer alan Çin merkezli bir firmanın da eklendiğini kaydeden Ali İhsan Sağlamkaya, firma yetkililerinin Türkiye’ye gelerek fabrikalarını gezdiklerini belirterek, “Bizim fabrikalarımızı, teknolojimizi geldiler, gördüler ve bizimle çalışmaya karar verdiler. Kendi ülkelerinde çalışabilecekleri pek çok prefabrike yapı firması olmasına rağmen bizimle çalışmayı tercih ettiler” dedi. Firmanın Vefa’yı tercih etme nedenlerinin başında yüksek standart ve kalitenin geldiğini kaydeden Sağlamkaya, “Kendi ülkelerindeki prefabrike yapı firmalarına bizim ürünlerimizi örnek gösterdiklerini de biliyoruz” dedi.

Artık inşaat şantiyeleri beş yıldızlı otel konforunda…

Vefa Prefabrike Yapılar, şantiye kamplarını 5 yıldızlı otel konforuna getirdi. Kamplar birçok lüksün sağlandığı prefabrik yapılardan oluşuyor. Beyaz yakalı çalışanlara dayalı döşeli ev, temizlik hizmeti verilirken bunun yanı sıra ibadethane, eğitim yerleri, internet, spor alanları gibi sosyal olanaklar da sağlanıyor. Bu kampların yoğun olarak yer aldığı pazarların başında ise Libya geliyor.

Vefa Prefabrike Yapılar Ticari Koordinatörü Ali İhsan Sağlamkaya, Fransa’dan Afganistan’a, Sibirya’dan Sudan’a kadar dünyanın 40’a yakın ülkesine şantiye binaları kurduklarını belirterek, krizle birlikte Libya pazarının ön plana çıktığını söyledi. Sağlamkaya, “Son iki yılda Libya’da konuttan hastaneye, okuldan alışveriş merkezine ve otoyola kadar inşaat yatırımları hız kazandı. Bizde bu doğrultuda müteahhitlere verdiğimiz hizmetin miktarını artırıyoruz, aralarında Türkiye’den STFA, Enka, Rönesans, Summa’nın yanı sıra Hindistan, Portekiz, Brezilya ve İtalya’dan firmaların yer aldığı 20’nin üzerinde firma prefabrik yapılar kurduk. Kısa vadede 250 bin metrekarelik prefabrike binalardan oluşan kamplar yapacağız ” diye konuştu.

Vefa Prefabrike Yapılar’ın sadece 30 günde büyük bir şantiyeyi kurabildiğine işaret eden Sağlamkaya, şirketin bundan sonraki iş güzergahının Kuveyt ve diğer Afrika ülkeleri olduğunu kaydetti.

Prefabrike yapılarda dünya devlerine meydan okuyor.

Sağlamkaya, Vefa Prefabrike Yapılar olarak büyük inşaat şirketleri ve müteahhitlere çözümler sunduklarını belirterek, toplu konut projelerinden barajlara, petrol ve doğalgaz gibi enerji projelerinden gökdelenlere altyapı projelerinden köprü, otoyol projelerine hatta sosyal tesislere kadar pek çok önemli inşaat faaliyetinin başlangıcında yer aldıklarını söyledi. Sağlamkaya, “Vefa Prefabrik olarak ön üretimli hafif prefabrikeler ve modüler yaşam konteyner üniteleri ile büyük projeler için kamplar, şantiye binaları, sosyal tesis binaları, acil yerleşim üniteleri ve ofisler kuruyoruz” dedi.

Prefabrike yapı üssü olarak Türkiye’nin merkezi bir konumda olduğunu söyleyen Sağlamkaya, sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa, Rusya, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika. Türk müteahhitlerin hepsi bu bölgelere gittiler. Biz de yanlarında gittik. Avrupa firmalarıyla da iş yapıyoruz. Bir İtalya firmasının Cezayir’de yaptığı demiryolu inşaatının kampını biz kurduk Fransız bir firmanın Türkmenistan’daki işlerini yapıyoruz. Dünya prefabrike yapı liginde önemli oyuncular İtalyanlar ve İspanyollar. Ama bizim ile rekabet edemedikleri için bunların çoğu birer birer kapanma yolunu seçtiler.”

Vefa’nın yurtdışında olduğu kadar yurtiçinde de etkili olduğunu dile getiren Ali İhsan Sağlamkaya, “Türkiye’de de devam eden büyük projelerin hemen hepsinde varız. Örneğin, Marmaray’ın şantiyelerini kuruyoruz. Ayrıca Sinpaş’ın Bosphorus projesi, Ağaoğlu’nun My City projesi, Aslantepe Stadı, Haliç Metro Geçişi, Çağlayan Adalet Sarayı, TOKİ Kayabaşı Konutları, Varyap Meridian olmak üzere İstanbul’daki büyük projelerin mobilizasyonlarına imza atıyoruz” diye konuştu.

Sağlam, kaliteli, pratik, estetik ve ekonomik sistemler kurmayı müşteri memnuniyetinin temel şartı kabul ettiklerini belirten Sağlamkaya, “Vefa Prefabrike Yapılar, sadece prefabrike yapılar üretmekle kalmayıp, AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarına da özellikle önem veriyor. Makine donanımında en son teknolojiyi takip eden, üretimlerinde kullandığı malzemeleri alanında lider kuruluşlardan tedarik ederek ürün kalitesine verdiği önemi ortaya koyan Vefa Prefabrike Yapılar, tecrübeli uygulama ekipleri sayesinde, üstlendiği pek çok büyük projeyi rekor sayılabilecek sürelerde tamamlayarak sektördeki öncü konumun sürdürüyor” bilgilerini verdi.

Vefa, teknoloji yatırımları ve özel tasarımlar ile değer üretiyor.

Vefa, teknoloji yatırımlarına büyük önem veriyor. Geliştirdikleri makine, teçhizat, özel detay ve ürünler sayesinde hem üretim kapasitesinde yüksek artışlar hem de daha kaliteli, standart ve kontrol edilebilir üretimler gerçekleştirdiklerini belirten Vefa Prefabrike Yapılar Ticari Koordinatörü Ali İhsan Sağlamkaya, “Bunu yaparken işçilik maliyetlerinde sağladığımız tasarrufla ortaya çıkan personel fazlasını ise üretim kapasitesine paralel olarak artan montaj işlerine yönlendiriyoruz ve müstakil uygulama şirketlerinin kurulmasını teşvik edip buna ön ayak oluyoruz. Geldiğimiz noktada aynı üretim tesislerinde aynı miktardaki personel ile beş yıl öncesine göre beş kat daha hızlı üretimler gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Teknoloji yatırımlarının başında gelen Profacto’da 250’ye yakın profil tasarımı ve makine yatırımı ile müşterilerine toplamda yüzde 40’a yakın maliyet avantajı sağladıklarını belirten Sağlamkaya, daha az malzeme ve az işçilik ile daha kaliteli ve estetik ürünler geliştirdiklerini söyledi. Sağlamkaya, bugüne kadar ulaştıkları yaklaşık 2 milyon metrekarelik iş hacmi dikkate alındığında milli servet olarak gördükleri çeliğin daha az kullanımı sayesinde 10 bin tonluk malzeme ve dolayısıyla 10 milyon dolarlık tasarrufun sağlanabileceğinin görüleceğini kaydetti. Önceki uygulamalarda kullanılan çelik malzeme miktarını yeni teknolojileri sayesinde yarı yarıya düşürdüklerini dile getiren Sağlamkaya, doğru hesaplamalar yaparak sağladıkları maliyet avantajına karşın ulaştıkları çözümün daha emniyetli olduğunu ve ayrıca ürünlerinin tümünü taşıyıcı ve konstrüktif olan profiller ile ürettiklerini söyledi. Şantiyelerde kullanılan yaşam konteynerlerinin WC ve duşlarındaki sızdırmazlık sorununu da özel tasarladıkları detaylar ile çözdüklerini ifade eden Sağlamkaya, geliştirdikleri kompozit duvar panellerinin ise boyalı sac ve alternatif kabuk malzemesi ile kaplı yüzeyleri ve yüksek değerlere sahip izolasyon malzemeleri sayesinde yüzde 30 malzeme tasarrufuna rağmen daha yüksek izolasyon değerlerine ulaştığını sözlerine ekledi.

Neopan ile daha kaliteli ve hızlı üretim

Profacto ve Neopan’ın sağladığı avantajlara dikkat çeken Sağlamkaya, Profacto ile tamamen kaynaksız ve cıvata bağlantılı ürünler, Neopan ile de tam otomatik duvar üretimi gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.

2006 yılından bu yana prefabrike ve konteynır sistemlerine uygun formda panel (duvar) üretimini seri bir şekilde gerçekleştirmek için Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarını yürüttüklerini ve bu çalışmaların sonunda kompozit panel hattını 2009 yılının ortalarında devreye aldıklarını söyleyen Sağlamkaya, faaliyete geçen hat ile prefabrike yapıların duvarlarını tam otomatik olarak üretmeye başladıklarını, böylece müşterilerine daha ekonomik ve kaliteli ürünleri daha hızlı sunmayı başardıklarını vurguladı. Sağlamkaya, şöyle devam etti: “Yeni tam otomatik kompozit panel hattı, sahip olduğu özellikleri ile Türkiye’de ilk ve tek. Bu özelliklerin başında 1,25 metre genişliğinde ve iç yüzü çimentolu yonga levha (betopan) olan duvarların hattan seri bir şekilde çıkması geliyor.”

Zorlu iklim şartlarında yüksek konfor sağlayan izolasyon

Neopan teknolojisine sahip prefabrike binaların, içinde yaşayanlara sağladığı avantajların başında ise diğer teknolojilere nazaran daha yüksek izolasyon değerlerine sahip olmasının geldiğine işaret eden Sağlamkaya, Neopan teknolojisi ile üretilen duvarlarda kullanılan izolasyon malzemesinin EPS ya da taş yünü olabildiğini söyledi.

Yeni sistemin montaj sahasında özellikle yüksek kalite ve kolay kurulumla dikkat çektiğini söyleyen Sağlamkaya, “ Neopan’ın prefabrike binalara kazandırdığı maliyet avantajı özellikle şantiyelerde dış duvarlardaki boya işlemini ortadan kaldırmasından kaynaklanıyor. Çünkü; Neopan duvarların sac olan dış yüzeyleri, imalata boyalı olarak giriyor ve öylece paketleniyor. Bu duvarların diğer yüzeyi ise tam otomatik duvar hattının bir ayrıcalığı olarak Betopan’dan oluşuyor. Başta boya olmak üzere yeniden kurulum sırasındaki maliyetlerde de önemli avantajlar sağlayan duvarlar defalarca yeniden kurulum imkanı sunuyor. Neopan teknolojili prefabrike binalar da diğer sistemlerde olduğu gibi beton zemin üzerine monte ediliyor. Prefabrike binaların üretim kapasitesindeki limitleri belirleyen duvar üretimindeki sınırı dakikada 5 metrelik tam otomatik duvar üretimi ile ortadan kaldıran Neopan teknolojisi prefabrike binaların asma tavansız yapılmasına da imkan sağlıyor” diye konuştu.

Profacto teknolojisi ile düşük maliyet, yüksek verim

Yine şantiye binalarının çatılarında kullanılan çelik çatı makaslarının ve kat aralarındaki döşemelerin üretiminin ise Profacto teknolojisi ile tamamen bilgisayar destekli ve tam otomatik rollforming hatlarda yapıldığının altını çizen Sağlamkaya, ayrıca, uygulanan sistem sayesinde üretimin her anının denetlendiğini söyledi. Sağlamkaya, “Galvanizli hafif çelik kullanıldığı için paslanma riskinin ortadan kalkmasının yanı sıra hiç kaynak kullanılmayan ve cıvata bağlantılı olarak üretilen çatı makasları ve kat arası döşemelerde kaynak noktalarında oluşabilecek korozyona karşı da direnç sağlanmış oluyor. Böylece Profacto teknolojisi ile üretilen ürünlerin kullanıldığı şantiye binalarında hem dayanıklılık hem de uzun ömür sağlanıyor” bilgilerini verdi.

“Acil Yerleşim”e Vefa’dan pratik çözüm

Vefa, afetlerden sonra insanları Acil Yerleşim Üniteleri ile hayata bağlayacak. Sektörde sürekli yeniliklere imza atan Vefa, deprem, tsunami, sel, yangın gibi doğal afetlerin hemen sonrasında geçici barınma ihtiyacını karşılayacak Acil Yerleşim Üniteleri ile ilgili hazırlıklarını tamamladı.

Prefabrike ve hafif çelik yapı sektörünün önde gelen firmalarından Vefa, afetler sonrası barınma ihtiyacını geliştirdiği “Acil Yerleşim Üniteleri” ile çözerek yine bir yeniliğe imza attı.Deprem, tsunami, sel, yangın gibi doğal afetlerin hemen sonrasında geçici barınak ihtiyacını karşılayacak olan Acil Yerleşim Üniteleri, çadırdan daha konforlu, şantiyelerde kullanılan prefabrike binalardan daha ekonomik, kolay ve hızlı kurulabilir şekilde üretiliyor.

Vefa Group Eş Başkanı Turan Koçyiğit, Acil Yerleşim Üniteleri tasarımının ve prototip üretimlerinin tamamlandığını, ilk kurulumların gerçekleştirildiğini açıkladı. Projenin amacını, “Acil bir durum ortaya çıktığında afetzedelerin kullanacağı toplu yaşam alanlarının ilgili kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla hızlı bir şekilde oluşturulabilmesi” olarak özetleyen Turan Koçyiğit, “Acil Yerleşim Üniteleri” Projesi fikrinin nasıl oluştuğunu ise şöyle anlattı: “Başta Marmara depremi olmak üzere yaşanan depremlerin hemen sonrasındaki tecrübeler projenin ortaya çıkmasında etkili oldu. Bu tecrübeler, afetzedelerin acil barınma ihtiyacına yönelik olarak içinde bulunulan mevsimin koşullarına uyabilecek, afet şartlarının neden olduğu olumsuzluklardan etkilenmeyen, enerji ve altyapı gereksinimi duymayan pratik çözümlerin gerekli olduğunu ortaya koydu. Örneğin bir çadır yaz mevsimi için uygun olabilir ancak daha sert koşulların hakim olduğu kış aylarında çadırdan iyi sonuç beklenemez. Daha iyi yalıtım sağlayan çözümler gerekir. Diğer taraftan afet sonrasında montaj için gerekli olan enerji gereksinimi karşılanamayabilir, kullanılacak arazinin altyapısı buna uygun olmayabilir. Tüm bunları aşarak acil barınma ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılayabilmek gerekir. Projenin oluşmasında sayılan bu tecrübelerin etkili olduğu söylenebilir.“

Ürün geliştirme süreci 8 ay sürdü

Acil Yerleşim Üniteleri’nin ürün geliştirme (ÜR-GE) sürecinin 8 ay sürdüğünü dile getiren Turan Koçyiğit, bu aşamada Vefa’nın kendi proje ve tasarım grubunu kullandığını vurguladı. Koçyiğit, “Ancak bunun öncesinde üretim altyapısına yönelik yatırımlar ve çalışmalar var. Acil Yerleşim Ünitelerinin temel malzemesini duvarlarda ve çatıda kullanılan izoleli sandviç paneller oluşturuyor. Projeye uygun formda panellerin üretimini seri bir şekilde gerçekleştirmek için 2006 yılından bu yana AR-GE çalışmaları yürüten Vefa, tam otomatik panel hattını 2009 yılında devreye alarak çalışmalarını sonuçlandırdı.” diye konuştu.

Üretim talebe göre belirlenecek

Üretimin talebe göre belirleneceğini dile getiren Koçyiğit, şunları anlattı: “Vefa, 1000 kişinin yaşayabileceği şekilde projelendirilmiş bir toplu yerleşim birimi için gereken üretimi stoklarında hazır bulundurabilir. Vefa’nın tam otomatik panel hattının dakikada 5 metre gibi yüksek bir üretim kapasitesi vardır. Bu kapasite, 1000 kişinin yaşayabileceği bir toplu yaşam alanı için ihtiyaç duyulan kapalı alanın duvar ve çatı üretiminin yaklaşık olarak 2 gün içinde tamamlanmasını sağlıyor. Diğer taraftan her bölge ve duruma göre yaşayacak insan sayısı ve gereksinimler değişebileceğinden projelendirme ve ön hazırlık çalışmaları için de bir haftalık bir süreye ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle bir afet sonrasında hızlı çözüm sunabilmek için ilgili kamu kurumlarının, valiliklerdeki afet koordinasyon merkezlerinin, belediyelerin ve vakıf, dernek, Kızılay, Kızılhaç gibi sivil toplum kuruluşlarının, önceden yer tespitleri yapılarak ve ihtiyaçlar belirlenerek projelendirilmiş ve ardından üretilerek paketlenmiş acil yerleşim ünitelerinin stoklarını afet öncesi hazır bulundurması gerekiyor.“

İnsan gücü ile hızlı bir şekilde kuruluyor

Tabanlı modüler Acil Yerleşim Üniteleri’nin; sadece insan gücü ile hızlı bir şekilde kurulabildiğini söyleyen Turan Koçyiğit, ürünün öne çıkan özelliklerini kolay paketlenmesi, taşınabilmesi, her türlü araziye uyması, yüksekliğinin bağımsız olarak ayarlanabilmesi olarak sıraladı. Koçyiğit, “Acil Yerleşim Üniteleri ile içinde yatakhane, wc ve duşların bulunduğu, ailelerin kullanımı ve bireysel kullanım için tasarlanan barınakları, sağlık ocağı, derslik , yemekhane gibi sosyal tesisleri, emniyet ve idare merkezleri ile eksiksiz bir mahallenin çok kısa sürelerde kurulabilmesi mümkün oluyor” dedi. 1000 kişinin yaşayabileceği örnek bir projeyi kendi tasarım grupları ile hazırladıklarını anlatan Turan Koçyiğit, projeye göre, 40 kişinin yaşayabildiği 116 m²’lik bloklardan 25 tane bulunan yaşam alanında 7 bloğun da yemekhane, derslik, sağlık ocağı, emniyet ve idare merkezi gibi ihtiyaçlara ayrıldığını ve toplam 32 bloktan oluşan 3 bin 774 metrekarelik kapalı yaşam mekanlarına, yolların, oyun ve yeşil alanların da eklenmesiyle 12 bin m²’lik bir arazide kurulabildiğini ifade etti.

Acil Yerleşim Üniteleri’nin zemin betonu yapmaya uygun alanlarda tabansız, uygun olmayan alanlarda ya da eğimli arazilerde ise destek ekipmanları ile eğimi ayarlanarak tabanlı olarak uygulandığını belirten Turan Koçyiğit, ünitelerin; Vefa’nın 2009 yılında devreye aldığı tam otomatik duvar hattında ürettiği, her iki yüzü cotcoil boyalı galvaniz sac olan ve izolasyon malzemesi olarak EPS’nin kullanıldığı 40 mm kalınlığındaki sandviç panellerden oluştuğunu ifade etti.

10 yıl ömrü olan 1000 kişilik toplu yaşam alanı 1 milyon TL’ye kurulabiliyor

Acil Yerleşim Üniteleri kullanılarak oluşturulan binaların büyüklüklerinin ihtiyaca göre şekillendiğini söyleyen Turan Koçyiğit, 2 x 1 metre, 2 x 2 metre, 2 x 3 metre, 2 x 4 metre ve 2 x 5 metrelik standart hazır modüllerin tek başına da kullanılabildiğine işaret etti. Acil Yerleşim Üniteleri’nin birleştirilerek istenilen boyutlarda binaların da elde edilebildiğini vurgulayan Koçyiğit, hangi modüllerin hangi sayılarda birleştirileceğinin tamamen kurulumun yapılacağı arazinin koşullarına ve o bölgenin gereksinimlerine göre şekillendiğini kaydetti. Koçyiğit, “Örneğin içinde 4 kişinin kalabildiği 2 adet ranzanın bulunduğu 2×3 metrelik bir modülün 10 tanesinin birleştirilmesiyle ve her modülün arasına 2×1 metrelik wc ve duş modüllerinin yerleştirilmesi ile bir bina oluşturularak 40 kişinin yaşayabildiği 116 metrekarelik bloklar meydana getirilebilir” dedi. Ürünün fiyatları hakkında da bilgi veren Koçyiğit, örnek olarak “1000 kişilik bir toplu yaşam alanındaki kapalı mekanlar tüm gereksinimleri ile birlikte 1 milyon TL’lik bir maliyetle oluşturulabilir. Acil Yerleşim Üniteleri’nin 10 yıl boyunca sorunsuz şekilde kullanılabileceğini düşünürsek bu maliyetin kişi başına aylık 8 TL’ye denk geldiğini görürüz. Bu da alternatiflerine göre daha konforlu bir yaşam alanı sunan Acil Yerleşim Üniteleri’nin çok ekonomik bir çözüm olduğunun ispatıdır” ifadesini kullandı.

Öne çıkan özellikler

  • 2×1, 2×2, 2×3, 2×4 ve 2×5 metre’lik modüller halinde üretilir, modüllerin birleşimiyle istenilen ebatta yaşam alanları oluşturulabilir.
  • Sandviç panel kullanıldığından ekonomiktir, sağlamdır ve defalarca sökülüp kurulabilir.
  • İzolasyon malzemesi olarak EPS kullanılır.
  • Paketlenmiş olarak uluslararası taşımacılığa uygun şekilde sevk edilebilir.
  • İnsan gücü ile taşınabilir, kolay ve hızlı kurulabilir, vinç gerektirmez.
  • Kendinden tabanlı olduğu için zemin betonuna ihtiyaç duymaz.
  • Modüllerin ebatlarına göre değişmekle birlikte ortalama 2 kişi tarafından sadece elektriksiz el aletleri (tornavida, alyan vs.) ile kurulumu yapılabilir.
  • Her türlü araziye uyum gösterebilecek şekilde ayarlanabilir ayakları vardır.
  • Kolayca depolanabilir ve yeniden kurulabilir.
  • Kalıcı konutlar ve alanlar oluşturuluncaya kadar konforlu yaşam alanları sunar.

Vefa Group, bayilikler veriyor

Prefabrike ve hafif çelik yapı sektörünün önde gelen oyuncularından Vefa Group, Türkiye genelinde bayi yapılanmasına gidiyor. Kazan-kazan prensibi ile çalışan bayilik anlayışıyla sektörde bir ilke daha imza atan Vefa Group, 2011 yılı için belirlediği noktalardaki yeni partnerleri ile birlikte sektördeki lider konumunu pekiştirmeyi hedefliyor.

Tam yirmi yıldan bu yana geliştirdiği marka ve ürünler ile sektöründe öncü olan Vefa Group, hazırlıklarını tamamladığı bayilik sistemi ile birlikte partner arayışlarına başladı. Vefa Group eş başkanı Turan Koçyiğit, oluşturdukları sistemin, bugüne kadar geliştirdikleri ürün ve hizmetler gibi yine sektörde bir ilk olacağını ifade etti. Öncelikle kazan-kazan prensibini benimsediklerinin ve bayilik verecekleri girişimcileri iş ortağı olarak gördüklerinin altını çizen Turan Koçyiğit, “elde ettiğimiz karı paylaşmak temel prensibimizdir” ifadesini kullandı.

Teknolojik yatırımlar ve artan kapasite geniş bir coğrafyaya yayılıyor

Vefa Group’un özellikle teknoloji yatırımlarına büyük önem verdiğini belirten eş başkan Turan Koçyiğit, bu sayede geliştirdikleri makine, teçhizat, özel detay ve ürünler sayesinde hem üretim kapasitesinde yüksek artışlar hem de daha kaliteli, standart ve kontrol edilebilir üretimler gerçekleştirdiklerini söyledi. Bugün kadar bunu yaparken işçilik maliyetlerinde sağladıkları tasarrufla ortaya çıkan personel fazlasını ise üretim kapasitesine paralel olarak artan montaj işlerine yönlendirdiklerini ve müstakil uygulama şirketlerinin kurulmasını teşvik edip buna ön ayak olduklarını anlatan Koçyiğit, aynı üretim tesislerinde aynı miktardaki personel ile 5 yıl öncesine göre 5 kat daha hızlı üretimler gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Yüksek kapasiteli üretimlerini, geliştirdikleri bayilik sistemi ile birlikte bundan sonra daha verimli kullanabileceklerini belirten Koçyiğit, Vefa Group’un “müşterilerine, kaliteli ve ekonomik ürünleri en hızlı şekilde sunmak” olan misyonunu hatırlatarak, “yeni partnerlerimiz ile birlikte vizyonumuzu ve misyonumuzu daha geniş bir coğrafyaya yayarak sektördeki lider konumumuzu pekiştireceğiz” ifadesini kullandı. Vefa Group’un ürün ve hizmetlerinin yanında uluslararası standartlara dayanan yenilikçi anlayışını da bulundukları bölgelere taşımak isteyen girişimcilere çağrı yapan Turan Koçyiğit, bayilik başvurularını almaya başladıklarını tekrarladı.

Beş marka da bayilik sisteminin içinde yer alıyor

Bünyesinde barındırdığı beş farklı markasıyla faaliyet gösteren Vefa Group, büyük inşaat şirketleri ve müteahhitlere çözümler sunduğu Vefa Prefabrike Yapılar markasıyla; ön üretimli hafif prefabrikeler ve modüler yaşam konteyneri üniteleri ile büyük projeler için kamplar, şantiye binaları, sosyal tesis binaları, acil yerleşim üniteleri ve ofisler kuruyor.

Profesyonellerin yanı sıra son kullanıcı ve bireysel kullanıcılar için çözümler sunan iki markasından biri olan Steelife ile galvanizli hafif çelik yapılardan lüks konutlar ve profesyonel kullanım için prestijli yapılar üreten Vefa Group, diğer markası Nestavilla ile ekonomik, pratik hazır konutlar ve estetik profesyonel binalar meydana getiriyor.

Vefa Group’un yarı mamul ve teknoloji desteği talep eden müşterileri için ortaya çıkardığı teknoloji markalarından biri olan ve panel üreten Neopan markası ise cephe ve çatı örtüsü olarak kullanılan sandviç paneller ile duvar olarak kullanılabilen kompozit paneller imal ederken, bir diğer teknoloji markası Profacto, ekonomik, taşıyıcı ve konstrüktif özel yapı profilleri üretiyor.

MMG Toplantısından Notlar

Vefa Group sponsorluğunda gerçekleştirilen MMG toplantısının konuğu TİKA Başkanı Musa KULAKLIKAYA idi.

31 Ekim 2010 Pazar günü İstanbul Barcelo Topkapı Eresin Otel’de gerçekleştirilen sabah kahvaltılı toplantıya büyük ilgi gösteren katılımcılar içerisinde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkan Yardımcısı Dr. Gürsel DÖNMEZ de yer aldı. Programın sonunda MMG Genel Başkanı Avni ÇEBİ, katkılarından dolayı Vefa Group Eş Başkanı Turan KOÇYİĞİT’e plaketi TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya ile beraber verdi.

Toplantının başlangıç konuşmasını yapan MMG Genel Başkanı Avni ÇEBİ, mazlum toplumların kalkınması ve gelişmesi için Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi’nce yapılan çalışmaları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Çebi, Türkiye’de çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca yürütülen ve gönüllülük esasına dayanan yurtdışına yönelik yardım organizasyonlarının da takdire şayan olduğunu belirtti. MMG’nin temel değerleri arasında yer alan “hikmet, imar ve ihsan” gibi değerlerin güzel örneklerini TİKA’nın yürüttüğü çalışmalarda da görebileceğimizi belirten Genel Başkan Çebi, “Filistin’in her şehrinde bir okul açmak isteyen, tarihi bir sorumluluk anlayışıyla Ahmet Yesevi’nin türbesini restore eden” bir kuruma sahip olmanın Türkiye için bir vizyon meselesi olduğunu söyledi.

Avni Çebi’nin ardından konuşmasına başlayan TİKA Başkanı Musa KULAKLIKAYA TİKA’nın kuruluşu ve ilkeleri hakkında kısaca bilgi verdikten sonra önemli konulara değindi. 90’lı Yıllarda dağılan doğu bloğu ülkelerinin neden olduğu otorite boşluğu ve belirsizlik ortamında dünya haritasının değiştiğini ve yeni yapılanmaların ortaya çıktığını kaydeden Başkan Kulaklıkaya, bu ortamda ortak tarih, kültür, dil ve din bağlarımız bulunan ülkelerin Türkiye’den beklentilerinin artırtığını, TİKA’nın temel olarak bu ihtiyaca cevap vermek üzere teşekkül ettiğini belirtti.

Başta Türk dilinin konuşulduğu ülkeler ve akraba toplulukları ile Türkiye’ye komşu ülkeler olmak üzere, kalkınma yolundaki ülkeler ve topluluklarla diğer ülkelerin kalkınmalarına yardımcı olmak, bu ülke ve topluluklarla ekonomik, ticari, teknik, sosyal, kültürel ve eğitim alanlarında, işbirliğini projeler ve programlar aracılığıyla geliştirmek için faaliyetlerde bulunan TİKA Afganistan, Bosna-Hersek, Filistin, Lübnan, Gürcistan, Kosova, Azerbaycan gibi çoğu ülkeye çeşitli alanlarda yardımda bulunuyor.

Program sonunda MMG Genel Başkanı Avni ÇEBİ, TİKA Başkanı Musa KULAKLIKAYA’ya verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ederek plaket verdi. Ayrıca toplantının sponsorluğunu üstlenen Vefa Group’un teşekkür plaketi ise Eş Başkan Turan KOÇYİĞİT’e sunuldu.